28 Mart 2018 Çarşamba

KISIRLAŞTIRMANIN ÖNEMİ


kedi ile ilgili görsel sonucu köpek ile ilgili görsel sonucu

Kedi ve köpeklerin kısırlaştırılması çok tartışılan bir konudur. Bazı hayvan severler bu duruma duygusal bir açıdan yaklaşırlar ve kısırlaştırmaya karşı çıkarlar. Ancak bilimsel olarak kısırlaştırmanın birçok faydası olduğu kanıtlanmış bulunmaktadır. Ayrıca kedi ve köpekler sadece seksüel hormonlarının etkisi altında üreme isteği doğrultusunda  hareket ettiği için doğum yapan kedi veya köpek, yavrusu büyüyüp yetişkin olduktan sonra kendi yavrularıyla da çiftleşebilmektedir. Çünkü kedi ve köpeklerde aile, anne, baba, çocuk gibi kavramlar yoktur.


kedi ve yavruları ile ilgili görsel sonucu  köpek ve yavruları ile ilgili görsel sonucu


Kısırlaştırmayı; genel olarak dişi veya erkek hayvanda üreme yeteneğinin operatif yöntemlerine sonlandırılması olarak tanımlayabiliriz. yani kısırlaştırma ameliyatı ile erkeğin testislerini (kastrasyon - iğdiş etme), dişinin de uterus (rahim) ve yumurtalıklarını alma şeklinde olur

Köpekler 59 - 68 gün süren gebelik sonunda 1 - 14 adet yavru doğururken; kediler 56 - 65 gün olan gebelik süresinin sonunda 1 - 6 adet yavru doğurabilir.

Dişi kedi ve köpekler genellikle en erken 6 aylık olduklarında eşleşebilir ve hamile kalabilirler. Dişi bir kedi yılda 4 kez kızgınlığa girebilir. Dişi köpekler ise yılda 2 kez kızgınlık dönemi geçirirler.

Kedi ve köpekler kızgınlık dönemlerinde erkeğin dikkatini çekmek amacıyla kokular yayabilir ve eşleşmek için kaçmaya bile çalışabilirler. Erkek köpekler kızgınlık dönemindeki dişi köpeğin bulunduğu bölgede kavga edebilirler.

kedi yavrusu ile ilgili görsel sonucu  köpek yavrusu ile ilgili görsel sonucu


Erkek kedi ve köpekler de yine yaklaşık 6 aylıkken eşleşebilirler. Dişiler gibi belirli kızgınlık dönemleri yoktur. Kızgınlıkta bir dişi olduğu sürece yılın her anı veya her döneminde eşleşme gösterebilirler.

Kedi ve köpekler için uygun kısırlaştırma süresi en erken 8 haftalık oldukları zamandır.
Önerilen zamanda kısırlaştırılan kedi ve köpeklerde görülen eşleşme isteğine bağlı olarak oluşan çevre idrar yapma, baskın ve agresif davranışlar, kaçma isteği gibi davranışların önüne geçilebilir. Unutulmamalı ki kısırlaştırılmamış kedi ve köpekler yüksekten atlayabilir ya da düşebilirler. Bu da ciddi şekilde yaralanmalarına sebep olabilir. Trafik kazası geçirerek hayatlarını tehlikeye atabilirler.

Kısırlaştırma bazı ciddi tedavi edilmesi zor hastalıkları önleyebilmektedir. Kısırlaştırılmamış dişi kedi ve köpeklerde rahim, yumurtalık ve meme kanserinin yanı sıra oldukça tehlikeli olan rahim iltihabı hastalıkları riski çok yüksektir. Kısırlaştırılmamış erkeklerde ise testis kanseri ve prostat hastalıklarının görülme riski vardır. Kedi köpeğin kısırlaştırılmasıyla bu hastalıkların %90 oranla önüne geçilmesi mümkündür. Ayrıca kısırlaştırılan kedi ve köpekler sakin bir yapıya sahip olurlar.



Ä°lgili resim  Ä°lgili resim


Kısırlaştırmanın ilk kızgınlık dönemi veya cinsel olgunluğa ulaşmadan önceki dönemde olması dişi kedi ve köpekler açısından daha sağlıklı ve daha uzun ömür anlamına gelir. Yani yaygın olarak düşünüldüğü gibi "bir kez doğum yaptıktan sonra kısırlaştırma sağlıklıdır" oldukça yanlıştır.

Kısırlaştırma sonucu kilo aldıkları kısmen doğrudur ancak; kısırlaştırmanın beden ağırlığına etkisi en fazla %30'dur. Kilo alımının asıl sebebi fazla beslenme ve yetersiz egzersizdir.

Kısırlaştırmanın koruma içgüdüsüne etkisi yoktur. Dolayısıyla köpeğin kısırlaştırıldığı takdirde koruma yapmayacağını düşünmek anlamsızdır. Çünkü zaten köpeklerde evini ve sahibini korumak içgüdüseldir.

barınaktaki kedi ile ilgili görsel sonucu  Ä°lgili resim


Ayrıca birçok hayvan sahibi "yavrularını görmek istiyorum" gibi gerekçelerle sokaklarda ya da barınaklarda birçok kedi ve köpek yavrusu varken bunlara bir yenisini daha eklemek gibi gereksiz bir tutum içerisinde olabilirler. Ancak kimsenin sınırsız bir bütçesi yok, o yüzden daha önce girdikleri ağır yükün farkında olmadan verdikleri karar sonucunda yavruların yeni adresi ya sokaklar ya da barınaklar oluyor. 

Doğan yavruları sahiplendirdiğiniz insanlar size göre iyi karakterde olabilir ancak bu, günün birinde onları terketmeyeceklerinin garantisini vermez.

yaÅŸlı kedi ile ilgili görsel sonucu  yaÅŸlı köpek ile ilgili görsel sonucu

Doğan her yavrunun kendine özgü karakteri olacağını düşünürsek sadece köpeğiniz / kediniz yaşlandığı için "ondan hatıra kalsın" düşüncesiyle hareket etmek oldukça yanlıştır. Çünkü hiçbir yavru anne - babasının kopyası olmayacaktır. Ayrıca ölüm de doğum gibi doğal bir olgudur. Sokaklarda ve barınaklarda yuvaya ve sevgiye hasret birçok hayvan varken birine yuvanızı açmak güzel olmaz mıydı ?


20 Mart 2018 Salı

KEDİLERE TASMA TAKMANIN VEYA KIYAFET GİYDİRMENİN YOL AÇTIĞI SAKINCALAR



TASMA TAKMANIN ZARARLARI

karton ve kedi ile ilgili görsel sonucu


Kedilerde köprücük kemiği yoktur. Bu sayede başlarının sığdığı her yerden geçebilirler. Ayrıca kediler çok aktif canlılar olduğu için tasma takmak ya da kıyafet giydirmek onların hareketlerini ciddi ölçüde kısıtlanmasına neden olur. Şimdi neden olduğu sakıncaları birlikte inceleyelim :


İlgili resim


Tasmalar kedilerin boğularak ölmesine yol açabilir : Kediler zeki oldukları kadar meraklı ve oyuncudurlar. Bu özellikleri bazen tahmin edilemeyecek aksiliklere sebep olabiliyor. Ev kazaları da bunlardan biri. Özellikle evde yalnız bırakılan kedilerin tasmaları herhangi bir yere takıldığında, boğulmalarına ve ölüme varan sonuçlara neden olabilir. Bu nedenle kedileri boynunda tasma ile evde tek başına bırakmak bir yere takılıp asılı kaldıkları süre içinde, nefessiz kaldığında kurtaracak kimse de olmayacağı düşünüldüğü zaman ciddi bir risk anlamına geliyor.





























Koltuk altı yaralanmalarına neden olabilir : Yazının başında da belirtildiği gibi kedilerin köprücük kemiği yoktur ve bu da esnek olmalarını, kafalarının geçtiği her yerden geçebilmeleri sağlar. Bu esneklik söz konusu tasma olduğunda resimde de görüldüğü gibi bir kazaya neden olabilir. Zaten çoğunlukla kedilerin bir çoğu doğal olarak tasmayı çıkarma eğilimindedir ve kollarını tasmadan geçirip ciddi şekilde yaralanabilirler. Tasmanın neden olduğu koltuk altı yaraları kedilerde en zor tedavi edilebilen yaralardan biridir. Çünkü koltuk altı hem oynak bir bölgedir hem de kapalı durduğu süre içinde bakteri oluşumu riski yüksektir. Tasmanın sebep olduğu koltuk altı yaralanmaları yüzünden ön patisi ampute edilmek zorunda kalan kedilerin bile var olması tasma takmamak için geçerli bir sebep.
























Boyun yaralanmalarına sebep olabilir : Hem tasmanın sıkı olması hem de kedinin tasmadan rahatsız olduğu için  sürekli kaşınması bu tür yaralanmalara neden olabilir











Ağıza takılma nedeni ile ağız yaralanmalarına sebep olabilir : Kediler tasmaları ağızları ile çıkarmaya çalışırken eğer siz evde yoksanız kediniz tasmadan kurtulmayı başaramazsa siz dönüp onu bu durumdan kurtarana kadar mama yiyemiyor ve su içemiyor. Ayrıca ciddi şekilde yaralanmasına sebep oluyor.



KIYAFET GİYDİRMENİN ZARARLARI

Hiçbir canlı oyuncak değildir. Kedilere kıyafet giydirmek hem gereksizdir hem de onları ciddi anlamda rahatsız eder. Şimdi kıyafet giydirmenin zararlarına bir göz atalım :







Kedilerin tüylerinin bakım yapmalarına engel olur : Sağlıklı bir kedi günün büyük bir bölümünü uyuyarak geçirir. Uyanık olduğunda da zamanının bir bölümünü beslenmeye geri kalanını ise tüylerine bakım yapmaya ayırır. Tüylerini uzun uzun yalarken hem temizlenir hem de bakım yaparlar. Giysinin bunu yapmalarına engel olması kedileri strese  sokabilir.












Giysiler kedilerin kaşınmasına engel olur : Herhangi bir sağlık problemi olmayan kediler bile bazen kaşınma isteği duyabilir. Kediler kaşınma ihtiyaçlarını gideremezlerse strese girebilirler.





























Giysiler kedilerin hareket kabiliyetinin kısıtlanmasına neden olur : Kedilerin hareket kabiliyetinin kısıtlanması ciddi bir sorundur. Çünkü hareketi kısıtlanan bir kedi kendini güvende hissedemez, herhangi bir olumsuz durumda kaçamayacağı hissine kapılır ve bu da kedinin saldırganlaşmasına, strese ya da depresyona girmesine neden olabilir.

Sadece sevimli bulduğumuz ya da istediğimiz için hem hayatlarını tehlikeye atmak hemde doğalarına müdahale etmek doğru bir davranış olmayacaktır.

17 Mart 2018 Cumartesi

KÖPEKLERE / KEDİLERE ZARARLI OLAN YİYECEK VE İÇECEKLER



Sevimli, 4 ayaklı dostlarımızın bakışlarına hiçbirimiz dayanamaz, yediğimiz besinlerden onlara da vermek isteriz. Ama bazı besinler var ki ölüme varan sonuçlara yol açabiliyor. İşte o besinler :
KÖPEKLERE VERİLMEMESİ GEREKENLER



AVOKADO : İçeriğindeki “persin” isimli madde yüksek dozda tüketilirse köpekler için zararlı olabilir. Yol açabileceği sorunlar arasında; mide krampları, solunum yolu ve gastrointestinal sonrunlar… Gastrointestinal sorunlara yol açmasının nedeni ise kaygan çekirdeklerinin köpekler tarafından yutulma ihtimali.





ALKOL : Az miktarda verilmesi bile kusma, ishal, merkezi sinir sistemi depresyonu, koordinasyon sorunları, solunum güçlüğü koma hatta ölüme bile sebebiyet verebilir.

     


SOĞAN - SARIMSAK - BEBEK MAMASI  : Soğan ve sarımsak alyuvar hücrelerine zarar vererek anemiye sebep olabilir. Aneminin belirtileri arasında; halsizlik, kusma, iştahsızlık, sersemlik, solunum problemleri yer alır. Bebek mamaları içerdiği soğan tozu nedeniyle zararlı yiyecekler arasındadır. Soğan tozu köpeğinizin kırmızı kan hücrelerine hasar vererek anemiye sebep olabilir.




ÇAY, KAHVE VE DİĞER KAFEİNLİ İÇECEKLER : Kahve, içeriğinde bulunan ve uyarıcı etkiye sahip “metilat ksantin” isimli madde köpeğinizin kalbini rahatsız edebilir. Kafein zehirlenmesinin belirtileri arasında; huzursuzluk, hızlı nefes alıp verme, çarpıntı, kas titremesi, kriz ve terleme yer alır.





ÇİKOLATA : Çoğumuz çikolatanın zararlı olduğunu biliriz. Zehirleyici etkiye neden olan içindeki teobromin” isimli maddedir. Ölüme sebebiyet verebilir. Çikolatada da kafein bulunur. Kafein ayrıca; kola, enerji içecekleri hatta bazı soğuk algınlığı ilaçları ve ağrı kesicilerde de bulunabilmektedir. “metilat ksantin” maddesi çikolatada da mevcuttur.




ÜZÜM : İçeriğindeki hangi maddenin yol açtığı bilinmemekle birlikte yaş ya da kuru üzüm farketmeksizin az miktarda tüketse bile bu, böbrek yetmezliği sonucu hayatını kaybetmesiyle sonuçlanabilir.




SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ : İçerdiği süt şekeri ve yüksek yağ oranı sebebiyle sindirim sistemi rahatsızları ortaya çıkabilir. Kusma ve ishal görülebilir.



KSİLİTOL : Laksatif etkiye sahip bir tatlandırıcı olan ksilitol; şeker, sakız, diş macunu, unlu mamüller ve diyet ürünleri gibi birçok üründe mevcuttur. Kusma, uyuşukluk ve koordinasyon kaybı ilk belirtiler arasındadır. Zaman içerisinde nöbetler de görülebilir. Karaciğerle ilgili rahatsızlıklar da ortaya çıkabilir.




ÇİĞ ET, ÇİĞ BALIK VE KEMİKLER : İçerdiği “tiaminaz” enzimiyle çiğ balık sürekli tüketildiği durumlarda B1 vitamini (tiamin) eksikliği sonucu sinir sistemiyle ilgili rahatsızlıklara sebep olabilir. Ayrıca çiğ somon balığında bulunan Neoricketsia helminthoeca” isimli “ricketsia” türü bir organizmanın neden olduğu  hastalık mevcuttur. Balığın yenilmesinden 5 – 7 gün sonra klinik belirtiler ortaya çıkmaya başlar. İlk belirtiler arasında; uyuşukluk, iştahsızlık yüksek ateş görülür ve sonra normale döner. 4. günden sonra şiddetli kusma ve birkaç gün sonra kanlı ishal görülmeye başlar. Çiğ ette ve az pişmiş ette bulunan “Salmonella” ve “Escherichia coli bakterileri” köpeğinize zarar verebilir. Kemikler, parçalanabilir ve köpeğinizin boğazına batabilir ya da sindirim sisteminde kesiklere ve yaralanmalara neden olabilir.




ELMA, ARMUT vb. MEYVE ÇEKİRDEKLERİ : İçeriğindeki “siyanür”ölümcül etkiye sebep olabilir. İnce bağırsakta enflamasyona yol açabilir. Ayrıca sindirim sisteminde tıkanıklığa neden olabilir.




ÇİĞ YUMURTA : “Salmonella” ve “Escherichia coli bakterileri” çiğ yumurtada da bulunur. Ayrıca yumurtanın beyazında bulunan “Avidin” isimli madde biotin emilimini durdurduğundan sürekli çiğ yumurta tüketen köpeklerde biotin eksikliği nedeniyle tüylerinde ve deri sağlığında bozulmalar meydana gelebilir. Bu nedenle verilmemelidir.




MAYALI HAMUR : Mayalı hamurların pişirilmeden önce kabardığını çoğumuz biliriz. Köpeğiniz bu hamuru çiğ olarak tükettiği zaman aynısı köpeğinizin midesinde gerçekleşecektir. Köpeğin midesinde kabaran hamur; karnında kasılma ve ağrıya sebep olacaktır. Ayrıca maya, kabarma işlemini gerçekleştirirken alkol de üretir. Bu da alkol zehirlenmesine sebep olabilir.




KEDİ MAMASI : İçinde çok fazla protein ve yağ olduğundan dolayı uzun süreli tüketim sonucunda köpeklere zarar verebilir.




SUCUK – SALAM – SOSİS – PASTIRMA : Baharat, sodyum, protein ve yağ miktarı çok fazla olduğu uzun uzun süre tüketilmesi sağlık problemlerine yol açabilir.




TUZ – TUZLU GIDALAR – CİPS : Tuz tüketimi köpeğinizin aşırı susamasına yol açabilir. Sık idrara çıkma görülebilir. Bu nedenle sodyum iyonu zehirlenmesi meydana gelebilir. Bunun sonucunda ishal, ateş, kusma ve nöbet görülebilir. Hatta ölüme bile yol açabilir. 




KEDİLERE VERİLMEMESİ GEREKENLER




SÜT : Şaşırtıcı gelebilir ama süt kedilerin sindirim sistemini zorlayabilir. Süt verildiğinde ishal sonucu su kaybı meydana gelebilir. Çiğ süt asla verilmemeli, “brucella” gibi bakteriler ölümcül etki yaratabilir.
NOT : Arada bir yarı yarıya sulandırılmış süt verebilirsiniz.





ÇİKOLATA : İçinde bulunan süt, şeker, kakao ciddi sindirim sorunlarına yol açabilir. Bunun nedeni  “theobromine” isimli toksik etkiye neden olan bir maddedir.





ÇİĞ YUMURTA : içerdiği “salmonella” bakterisi nedeniyle asla verilmemelidir.




KAFEİN : İçinde kafein olan tüm yiyecek ve içecekler kedilerin sindirim ve sinir sistemlerinde ciddi problemlere neden olabilir. Anksiyete, hızlı kalp atımı, kas spasmı gibi sorunlara yol açabilir.





TURUNÇGİLLER : İçerdikleri asit dolayısıyla sindirim sistemlerine uygun değillerdir. Tüketildiğinde böbreklerinde ciddi sorunlar meydana getirebilirler.


kedilere-verilmemesi-gereken-yiyecekler-kemik-kilcik


KILÇIK : Balık, tavuk, hindi gibi hayvanların çiğ ya da pişmiş kemikleri sindirim sistemleri için tehlikelidir. Ağız, damak, yutak, boğaz, yemek borusu  gibi üst sindirim yollarına saplanması sonucu ciddi sorunlar meydana gelebilir. Bağırsaklarda sindirilmesi imkansız olduğu için tıkanmalara sebep olabilir.





ALKOL : Ciğer ve beyin fonksiyonlarını etkiler. Az bir miktarı dahi ölümcül olabilir.


kedilere-verilmemesi-gereken-yiyecekler-cig-et


ÇİĞ ET : İçindeki “salmonella” bakterisi nedeniyle uzun süreli tüketim sonucunda ölümcül etkiye yol açabilir.





SOĞAN – SARIMSAK : Kırmızı kan hücrelerinde sorunlara yol açar. Anemiye sebep olur. Sindirimi zor olduğu için sindirim sistemlerini etkiler.





SAKIZ – ŞEKERLEME : Ksilitol (yapay şeker) içerdikleri için zararlıdır. Yapay şeker karaciğere zarar verebilir. İnsülin seviyelerini yükseltebilir.





KONSERVE TON BALIĞI : İnsan tüketimi için olanları yağ ve tuz içerir. Bu da kediler için zararlıdır.




BAHARATLAR : Sindirim sistemleri için zararlıdır. Salam, sucuk, sosis gibi gıdalarda çok fazla baharat olduğu için bunları kedinize vermemelisiniz.




AŞIRI TUZLU PEYNİR : Süt gibi peynir de sindirim sistemlerinde problemlere neden olabilir.




SULANDIRILMAMIŞ YOĞURT : Yine sindirim sistemi sorunlarına yol açabileceğinden ötürü suyla seyreltmeniz kedinizin bu besinleri sindirmesini kolaylaştıracaktır.





ÜZÜM : Yaş ya da kuru farketmeksizin üzüm ve diğer kuru meyveler yüksek miktarda şeker barındırdığı için zararlıdır. Ayrıca üzümün zehirleyici olma ihtimali vardır.




KÖPEK MAMASI : Kediler için yeterince besleyici değildir. Çünkü kediler köpeklere göre protein ağırlıklı beslenmeye ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle köpek maması vermemelisiniz.




HAMUR MAYASI VE MAYALANMIŞ HAMUR : Kediler için zehirleyicidir. Tüketilmesi ciddi sorunlara yol açabilir.




MANTAR : Onlar için zararlıdır. Zehirli olduğundan dolayı kesinlikle verilmemelidir.



AVOKADO : Zehirlenmelere yol açabilmektedir.

Öne Çıkan Yayın

ANNESİZ YAVRU KEDİ / KÖPEK BAKIMI

Herhangi bir sebeple annesiz kalan yavru kedi / köpek gördüğünüzde ilk yapacağınız şey yavruları bulunduğu ortamdan ayırmak olmasın. Bir s...