Kedi ve köpeklerin kısırlaştırılması çok tartışılan bir konudur. Bazı hayvan severler bu duruma duygusal bir açıdan yaklaşırlar ve kısırlaştırmaya karşı çıkarlar. Ancak bilimsel olarak kısırlaştırmanın birçok faydası olduğu kanıtlanmış bulunmaktadır. Ayrıca kedi ve köpekler sadece seksüel hormonlarının etkisi altında üreme isteği doğrultusunda hareket ettiği için doğum yapan kedi veya köpek, yavrusu büyüyüp yetişkin olduktan sonra kendi yavrularıyla da çiftleşebilmektedir. Çünkü kedi ve köpeklerde aile, anne, baba, çocuk gibi kavramlar yoktur.
Kısırlaştırmayı; genel olarak dişi veya erkek hayvanda üreme yeteneğinin operatif yöntemlerine sonlandırılması olarak tanımlayabiliriz. yani kısırlaştırma ameliyatı ile erkeğin testislerini (kastrasyon - iğdiş etme), dişinin de uterus (rahim) ve yumurtalıklarını alma şeklinde olur
Köpekler 59 - 68 gün süren gebelik sonunda 1 - 14 adet yavru doğururken; kediler 56 - 65 gün olan gebelik süresinin sonunda 1 - 6 adet yavru doğurabilir.
Dişi kedi ve köpekler genellikle en erken 6 aylık olduklarında eşleşebilir ve hamile kalabilirler. Dişi bir kedi yılda 4 kez kızgınlığa girebilir. Dişi köpekler ise yılda 2 kez kızgınlık dönemi geçirirler.
Kedi ve köpekler kızgınlık dönemlerinde erkeğin dikkatini çekmek amacıyla kokular yayabilir ve eşleşmek için kaçmaya bile çalışabilirler. Erkek köpekler kızgınlık dönemindeki dişi köpeğin bulunduğu bölgede kavga edebilirler.
Erkek kedi ve köpekler de yine yaklaşık 6 aylıkken eşleşebilirler. Dişiler gibi belirli kızgınlık dönemleri yoktur. Kızgınlıkta bir dişi olduğu sürece yılın her anı veya her döneminde eşleşme gösterebilirler.
Kedi ve köpekler için uygun kısırlaştırma süresi en erken 8 haftalık oldukları zamandır.
Önerilen zamanda kısırlaştırılan kedi ve köpeklerde görülen eşleşme isteğine bağlı olarak oluşan çevre idrar yapma, baskın ve agresif davranışlar, kaçma isteği gibi davranışların önüne geçilebilir. Unutulmamalı ki kısırlaştırılmamış kedi ve köpekler yüksekten atlayabilir ya da düşebilirler. Bu da ciddi şekilde yaralanmalarına sebep olabilir. Trafik kazası geçirerek hayatlarını tehlikeye atabilirler.
Kısırlaştırma bazı ciddi tedavi edilmesi zor hastalıkları önleyebilmektedir. Kısırlaştırılmamış dişi kedi ve köpeklerde rahim, yumurtalık ve meme kanserinin yanı sıra oldukça tehlikeli olan rahim iltihabı hastalıkları riski çok yüksektir. Kısırlaştırılmamış erkeklerde ise testis kanseri ve prostat hastalıklarının görülme riski vardır. Kedi köpeğin kısırlaştırılmasıyla bu hastalıkların %90 oranla önüne geçilmesi mümkündür. Ayrıca kısırlaştırılan kedi ve köpekler sakin bir yapıya sahip olurlar.
Kısırlaştırmanın ilk kızgınlık dönemi veya cinsel olgunluğa ulaşmadan önceki dönemde olması dişi kedi ve köpekler açısından daha sağlıklı ve daha uzun ömür anlamına gelir. Yani yaygın olarak düşünüldüğü gibi "bir kez doğum yaptıktan sonra kısırlaştırma sağlıklıdır" oldukça yanlıştır.
Kısırlaştırma sonucu kilo aldıkları kısmen doğrudur ancak; kısırlaştırmanın beden ağırlığına etkisi en fazla %30'dur. Kilo alımının asıl sebebi fazla beslenme ve yetersiz egzersizdir.
Kısırlaştırmanın koruma içgüdüsüne etkisi yoktur. Dolayısıyla köpeğin kısırlaştırıldığı takdirde koruma yapmayacağını düşünmek anlamsızdır. Çünkü zaten köpeklerde evini ve sahibini korumak içgüdüseldir.
Ayrıca birçok hayvan sahibi "yavrularını görmek istiyorum" gibi gerekçelerle sokaklarda ya da barınaklarda birçok kedi ve köpek yavrusu varken bunlara bir yenisini daha eklemek gibi gereksiz bir tutum içerisinde olabilirler. Ancak kimsenin sınırsız bir bütçesi yok, o yüzden daha önce girdikleri ağır yükün farkında olmadan verdikleri karar sonucunda yavruların yeni adresi ya sokaklar ya da barınaklar oluyor.
Doğan yavruları sahiplendirdiğiniz insanlar size göre iyi karakterde olabilir ancak bu, günün birinde onları terketmeyeceklerinin garantisini vermez.
Doğan her yavrunun kendine özgü karakteri olacağını düşünürsek sadece köpeğiniz / kediniz yaşlandığı için "ondan hatıra kalsın" düşüncesiyle hareket etmek oldukça yanlıştır. Çünkü hiçbir yavru anne - babasının kopyası olmayacaktır. Ayrıca ölüm de doğum gibi doğal bir olgudur. Sokaklarda ve barınaklarda yuvaya ve sevgiye hasret birçok hayvan varken birine yuvanızı açmak güzel olmaz mıydı ?